Avrupa'da PGT ile Cinsiyet Seçimi

Preimplantasyon Genetik Tanı (PGT), yalnızca genetik olarak sağlıklı embriyoların rahme transfer edilmesi sayesinde, kalıtsal hastalıkların önlenmesi ve istenen cinsiyetin belirlenmesi imkanını sunar. Bu yöntemle doğan bebeklerde genetik hastalıklara rastlanma riski neredeyse tamamen ortadan kalkar. Avrupa'nın en büyük ve en deneyimli PGT laboratuvarlarından biri, Yunanistan'ın Atina şehrindeki EmBIO Tüp Bebek Merkezi'nde yer almaktadır.

Cinsiyet seçimi ile aile dengesi

Avrupa'da erkek veya kız çocuk cinsiyet seçimi

Birçok çift, ailelerindeki kız veya erkek çocuk sayısını nasıl "dengeleyebileceklerini" danışmak için merkezimize başvurmaktadır.

Aile dengesi, anne ve baba adaylarının tıbbi, kültürel veya diğer nedenlerle bebeklerinin cinsiyetini hamilelikten önce belirleyebilmeleri anlamına gelir.

Günümüzde Avrupa'da PGT ile cinsiyet seçimi, tıbbi nedenlerle yasal olarak yapılabilmektedir.

Bu, çocuklarına genetik bir bozukluk aktarma riski yüksek olan çiftler için değerli bir tanı aracı sunan, son derece isabetli bir yöntemdir.

PGT ve PGS nedir? Aralarında fark var mı?

PGT ve PGS, teknik olarak aynı test grubuna aittir. Her ikisi de belirli kalıtsal hastalıkların veya durumların doğum öncesi taranması ve teşhisi için kullanılan özel yöntemlerdir.

Preimplantasyon genetik tarama (PGS), bir embriyonun normal kromozom sayısına (46) sahip olup olmadığını kontrol eden bir testtir.
Örneğin PGS, normalde 46 olması gereken kromozom sayısının fazladan bir 21. kromozomun eklenmesiyle 47 olduğu Down sendromunu tespit etmek için kullanılabilir.

Preimplantasyon genetik tanı (PGT), kistik fibrozis, orak hücreli anemi, Tay-Sachs sendromu, kas distrofisi ve diğer kalıtsal hastalıkların implantasyon öncesi tanısında rutin olarak kullanılır.

Bir gebeliğin başarılı olması için embriyonun genetik bozukluklar taşımaması ve normal bir kromozom yapısına sahip olması gerekir. Kaliteli bir embriyonun rahme başarıyla tutunma ve sağlıklı bir bebeğe dönüşme şansı daha yüksektir.

Hem PGS hem de PGT, EmBIO Tüp Bebek Merkezi'ndeki Doğurganlık Laboratuvarı gibi deneyimli bir merkez tarafından gerçekleştirildiği sürece güvenlidir ve minimum risk taşır.

Dr. Thanos Paraschos ve ekibiyle Ücretsiz Çevrimiçi Danışmanlık için randevu alın

PGT / PGS Prosedürü

PGT veya PGS için ilk adım, tüp bebek (IVF) yöntemiyle embriyoların kadın vücudu dışında oluşturulmasıdır. Bu embriyolar 6-10 hücreli (3. Gün) aşamasına gelene kadar laboratuvarda geliştirilir ve bu aşamada genetik analiz için bir veya iki hücresinden biyopsi alınır. Bu işlemin embriyonun gelişimine bir zararı yoktur.

Hücrelerden biyopsi alınırken şu iki temel yöntem kullanılır:

Kromozom bozuklukları için floresan in situ hibridizasyon (FISH)
Tek gen kusurları için polimeraz zincir reaksiyonu (PCR).

Test edilen genetik bozukluğu taşımadığı anlaşılan embriyolar, sağlıklı bir gebelik hedeflenerek rahme transfer edilebilir. PGT analizinin sonuçları, gebeliğin ilerleyen dönemlerinde plasentadan örnek alınması (koryon villus biyopsisi) ile teyit edilebilir.

PGT ile Teşhis Edilen Genetik Hastalıklar

Yüksek aktarılma riski (%25-50) ve ciddi sağlık sorunlarına yol açan genetik hastalıklar (ör. anöploidi), Preimplantasyon Genetik Tanı ile taranabilmektedir.

PGT ile Tüp Bebek Başarısı

Çalışmalar, PGT'nin sağladığı faydaları şöyle göstermiştir:

embriyonun rahme tutunma şansını ikiye katlar,
gebelik kaybı riskini üç kata kadar azaltır,
canlı doğum oranını artırır.

Araştırmalar, tekrarlayan düşük öyküsü olmayan tüp bebek hastalarında düşük oranının %23'ten %9'a gerilediğini ortaya koymuştur.

Ortalama 40 yaşındaki kadınlarda, PGT sonrası bir embriyonun rahme tutunma olasılığının iki katına çıktığı saptanmıştır.

Cinsiyet Seçimi ile Aşılama (IUI)

Çoğu doğurgan, sağlıklı çift MicroSort® yöntemini aşılama (IUI) ile birlikte kullanır. Aşılama için en doğru zamanlamayı belirlemek adına yumurtlama döngünüzün takip edilmesi esastır. Aşılamanın zamanlamasını ve gebelik oranını iyileştirmek için kan hormon testleri ve pelvik ultrason ile dikkatli takip önerilebilir. Bu takip süreci, kendi kadın doğum uzmanınız veya bir kısırlık uzmanı tarafından da yürütülebilir.

EmBIO laboratuvarında IUI ve Cinsiyet Seçimi prosedürünün planlandığı gün, baba adayı sabah bir sperm örneği verir. Sperm ayrıştırma işlemi yapıldıktan sonra aynı gün içinde anne adayına aşılama işlemi uygulanır.

Microsort ile PGT

GIVF tarafından geliştirilen MicroSort®, belirli bir cinsiyette çocuk sahibi olma olasılığını artırmak için spermleri ayrıştıran, GIVF'e özel bir gebelik öncesi teknolojisidir. MicroSort®, ailesinde cinsiyete bağlı genetik hastalık öyküsü olan çiftler için özellikle önemli bir seçenektir.

MicroSort®’un patentli teknolojisi, spermleri dişi bebek oluşturanlar ve erkek bebek oluşturanlar olarak ayırır. Cinsiyete göre ayrıştırılıp zenginleştirilmiş sperm örnekleri, daha sonra aşılama veya tüp bebek tedavisinde kullanılır.

Mevcut veriler, kız bebek isteyen çiftlerde 10'da 9, erkek bebek isteyenlerde ise yaklaşık 4'te 3 oranında başarı sağlandığını göstermektedir.

Tıbbi Nedenlerle Cinsiyet Seçimi ile Donör Yumurta Kullanımı

Intra-sitoplazmik sperm enjeksiyonu (ICSI) ile yapılan bir tüp bebek PGT döngüsü sırasında, anne adayı 39 yaşın üzerindeyse, PGT ile ayrıştırılmış sperm örnekleri donör yumurtası ile birleştirilebilir.

Donör Spermi ile Cinsiyet Seçimi

Gerekli durumlarda, EmBIO Kriyobank'tan temin edilen, uygun şekilde taranmış donör sperm örnekleri kullanılabilir. Yeterli sayıda toplam hareketli sperm (sperm kalitesi) elde etmek için genellikle birkaç sperm şişesi gerekir. Yeterince hareketli sperm örnekleri çözülür ve ardından ayrıştırma işlemi gerçekleştirilir.

Düşüğü Önlemek İçin PGT

Avrupa veya ABD'deki birçok çift, embriyolarını belirli kromozomal anormallikler (örn. Down sendromu) veya ailesel genetik hastalıklar açısından taramak için PGT yöntemini tercih etmektedir.

35 ila 39 yaş arası kadınlardan elde edilen embriyoların %50'sinden fazlasında kromozomal anormallikler görülür.

40 yaşın üzerindeki bir kadında bu oran %80'e veya daha yükseğe çıkar. PGT ile taranan embriyolarda kromozom anormalliği riski ve buna bağlı olarak düşük yapma riski daha azdır.

Özetle, Tüp Bebek ve PGT, istenen cinsiyette ve genetik olarak sağlıklı embriyolar elde ederek gebelik şansını önemli ölçüde artırır.