Embriyo Üreme Potansiyelinin (ERP) Değerlendirilmesi | EmBIO vruchtbaarheidskliniek in Griekenland

Embriyo Üreme Potansiyelinin (ERP) Değerlendirilmesi

Biyospektroskopi Temelli Metabolomik (BSM) Kullanılarak Noninvaziv Analiz

IVF genel olarak kısırlık tedavisi için etkin bir birinci basamak tedavi olarak kabul edilmektedir. IVF’deki majör bir sınırlandırma, transfer öncesi embriyo yaşayabilirliğinin ya da embriyo üreme potansiyelinin tahmin edilememesidir. Dolayısıyla, IVF’nin en önemli yönü embriyo seçimidir. Daha spesifik olarak, bir kohort gruptaki hangi embriyoların yaşayabilir ve yeterli olduğunun nasıl belirleneceğidir. IVF için hangi embriyoların başarılı bir şekilde implante edileceğini ve gebeliğin üstesinden gelebileceğini ve hangilerinin bunları yapamayacağını bilmemiz gerekmektedir. Bu zorluk “IVF Paradoksuna” yol açmıştır: çoklu gebelik insidansını azaltırken IVF’de gebelik oranlarının nasıl muhafaza edileceği ya da yükseltileceği.

Bir alt optimal yöntem olarak kabul edilmesine rağmen, morfoloji muayenesi, embriyoların seçimi için birincil araç olmaya devam etmektedir. Genomik, proteomik ve transkriptomik yaklaşımlar da dahil olmak üzere embriyo yaşayabilirliğinin değerlendirilmesi için daha yakın yöntemler araştırılmıştır. Fakat bu ölçümler invaziv biyopsi olmadan doğrudan yapılamamaktadır ve çok fazla zaman almaktadır. Biyospektroskopi temelli metabolomiğin gelişimi IVF Paradoksunu” çözen yeni ve noninvaziv tekniktir.

Yeni Hızlı Noninvaziv Embriyo Seçimi Tekniği Kullanılarak Çoklu Gebeliklerin Azaltılması

IVF yoluyla çoklu gebelik tehlikelerinin üstesinden gelmek için birçok ülke IVF’de tekli embriyo transferi direktifi vermiştir. Açıkça görülmektedir ki, hangi embriyonun başarılı implantasyon ve gebelik gereksinimlerini karşıladığını tahmin etmemiz gerekmektedir.

IVF’de embriyo yaşayabilirliğinin değerlendirilmesi için yaygın olarak kabul edilen klinik uygulama ve bakım standardı embriyonun morfolojik özelliklerinin geliştirilmesine dayanmaktadır. Klevaj oranları ve morfoloji IVF’nin ilk günlerinden beri kullanılmaktadır fakat devam eden gebeliği sürdürebilecek embriyoların başarılı bir şekilde tanımlanması için yöntem çok doğru değildir. Sonuç olarak, bu sorunun üstesinden gelmek için, invaziv ya da noninvaziv tekniklere dayanan yeni embriyo değerlendirme araçları IVF klinikleri tarafından araştırılmaktadır.

Geçmişte hayvanlar ve insanlar üzerinde yapılan birçok çalışma göstermiştir ki, embriyo, bu embriyonun implante edilip edilmeyeceğini tahmin etmek için kullanılabilecek bir şekilde kendisini çevreleyen kültür ortamını değiştirmektedir. Klinik IVF için problem her zaman aşağıdakiler olmuştur:

  • Embriyoya zarar vermeden değişimi ölçebilme.
  • Hızlı bir şekilde değişimi ölçebilme.
  • Tutarlı ve doğru bir şekilde değişimi ölçebilme.

Metabolomik yukarıdaki kriterlerden üçünü de karşılayan yeni tekniktir. Kültür ortamını çevreleyen embriyoların noninvaziv metabolomik profillemesini içermektedir. Oksidatif ve enerji metabolizmasının biyobelirteçlerinin profillenmesi için (metabolit profilleri) Yakın Kızılötesi (NIR) spektroskopi kullanılarak, IVF’de üreme potansiyeline sahip olan embriyoları doğru bir şekilde tanımlamamıza izin vermektedir.

Bugünlerde, noninvaziv Metabolomik teknik, yaşayabilir embriyoların tanımlanmasına yardımcı olmak ve hasta sonuçlarını iyileştirilmek için mevcut klinik uygulamalar (örneğin morfoloji) ile birlikte kullanılmaktadır. James T. Posillico Moleküler Biyometrik LLC, Chester, NJ, ABD ile işbirliği

Diğer Yeni IVF Tekniklerinden Hangisi İlginizi Çekebilir?

Fertilite sorununuzu çözmek için, ile ilgili sorularınızı bize yollayın!

Dr. Paraschos'a (in İngilizce) e-posta gönderin: paraschos@ivf-embryo.gr

Size nasıl yardım edebiliriz?
Dr. Paraschos en fazla 24 saat içerisinde yanıt verecektir.
CAPTCHA
This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.
cnn mom baby
Dr Paraschos’ Fertility Success Story on CNN